Sanatçı Dimitris Skyllas'ın İstanbul bestesi 12 Eylül'de yayınlanacak

21 Temmuz 2025 Pazartesi

İstanbul Modern Sanat Köprüleri Kurmayı sürdürüyor. 

İstanbul, kadim geçmişi ve modern dokusuyla sanatçılara ilham vermeye devam ediyor. Bu ilhamın son durağı ise İstanbul Modern Uluslararası Misafir Sanatçı Programı oldu. Farklı coğrafyalardan yetenekleri ağırlayarak uluslararası sanat üretimine katkıda bulunan program, yeni müze binasının kapılarını Londra merkezli Yunanistan asıllı besteci Dimitris Skyllas'a açtı.

Dimitris Skyllas ile Kentin Ruhuna Yeni Bir Beste

British Council'ın Yaratıcı İş Birlikleri Hibe Programı desteğiyle İstanbul'a gelen Skyllas, şehrin derinliklerine inerek notalara döktüğü yeni bestesiyle 12 Eylül 2025'te sanatseverlerle buluşacak. Bu, sadece bir bestenin lansmanı değil, aynı zamanda İstanbul'un kültürel zenginliğinin evrensel bir dille yeniden yorumlanmasının da bir simgesi.

İstanbul Modern, 2018'den beri sürdürdüğü bu programla, görsel sanatlar odaklı çalışmalarını çok disiplinli bir sanat anlayışıyla harmanlayarak zenginleştiriyor. Sanatçılara İstanbul'u taze bir bakış açısıyla keşfetme ve araştırmalarını yeni yapıtlarla geleceğe taşıma imkânı sunan program, müzenin küratöryel ekibiyle yakın işbirliği içinde ilerliyor. Kentle doğrudan temas kuran, araştırmaya dayalı sanat üretimlerini destekleyen bu yaklaşım, yerel anlatılardan beslenirken güncel ve küresel meselelerle de güçlü bağlar kuruyor. Müzenin mimarisi, konumu ve zengin koleksiyonları da sanatçılara bu yaratım sürecinde ilham verici bir rehberlik sağlıyor. Ortaya çıkan eserler ise sergiler, performanslar, atölyeler, söyleşiler ve gösterimler gibi çeşitli etkinliklerle geniş bir izleyici kitlesiyle buluşuyor. İstanbul Modern Küratörü ve Uluslararası Misafir Sanatçı Programı yürütücüsü Ümit Mesci, Skyllas'ın katılımının, müzenin yeni dönem programlamasında farklı disiplinler arası etkileşimlere dair önemli ipuçları verdiğini vurguluyor. Mesci, programın sanatçılara İstanbul'un ruhunu ve dinamizmini kendi sanatsal vizyonlarıyla birleştirme fırsatı sunduğunu belirtiyor. Bu tür uluslararası işbirlikleri, İstanbul'u küresel sanat haritasında daha da belirgin bir konuma taşırken, aynı zamanda yerel sanat ortamına da yeni perspektifler kazandırıyor.

İstanbul'un Sesleri, Skyllas'ın Notalarında

Dimitris Skyllas için İstanbul'daki deneyim, sadece bir misafirlik değil, aynı zamanda sanatsal ve bireysel bir dönüşümün de başlangıcı olmuş. Skyllas, İstanbul Modern ile yaptığı işbirliğinin hem bireysel hem de sanatsal yolculuğunda dönüştürücü bir an olduğunu ifade ediyor. Müzenin davetiyle yürüttüğü araştırma sürecinde İstanbul'u daha yakından tanıma fırsatı bulan besteci, bu süreçte ortaya çıkan yeni yapıtının, burada geçirdiği deneyimin bir tanığı olacağını belirtiyor. Bu derin bağ, onu bir piyano bestesi üzerinde çalışmaya ve eseri bizzat kendisinin icra etmeye yöneltmiş. Bu kişisel dokunuş, esere daha da anlam katarken, sanatçının İstanbul ile kurduğu duygusal bağı da gözler önüne seriyor.

Dimitris Skyllas kimdir?

Dimitris Skyllas, müziğin yenilikçi isimlerinden biri olarak tanınıyor. 1987 doğumlu sanatçı, Yunanistan'da başlayan müzik eğitimini Birleşik Krallık'ta sürdürdü ve halen Londra'da yaşamını ve çalışmalarını sürdürüyor. Skyllas'ın müziği; ritüeller, ağıtlar, dini gelenekler ve antik tragedya gibi kadim temaları çağdaş kültürel unsurlarla harmanlayarak çok boyutlu bir anlatım geliştiriyor. Yapıtları, Barbican Centre, Westminster Abbey, Royal Albert Hall, London Design Festival, Victoria & Albert Museum gibi saygın kurumlarda icra edilmiş. Sanatçının yaşamı ve sanatı, Onassis Vakfı tarafından finanse edilen "Dimitris Skyllas: Afterpop" adlı 2022 tarihli belgeselle beyaz perdeye de aktarılmıştı. Günümüzde Skyllas, kültür-sanat kurumları ve festivallerle yürüttüğü işbirlikleriyle yeni üretimlerini farklı coğrafyalara taşımaya devam ediyor. İstanbul Modern'deki bu projesi de onun küresel sanatsal yolculuğunun önemli bir halkasını oluşturuyor. İstanbul'un ritimleri, sesleri ve enerjisiyle beslenen bu yeni beste, hem Skyllas'ın sanatsal evrimine hem de İstanbul'un kültürel zenginliğine dair yeni bir pencere açacak.