Organlar Arası Gizli Haberleşme Ağı: Kalp sadece pompa değil bir haberleşme merkezi
Kalp-damar araştırmaları konusundaki uluslararası tıp sempozyumlara önümüzdeki hafta bir yenisi ekleniyor.
Modern tıbbın en heyecan verici sorularından biri: Organlar birbirleriyle nasıl iletişim kuruyor? Heidelberg Üniversitesi’nin 23-25 Mayıs 2025’te düzenlediği uluslararası konferans, kalp ve damarların diğer organlarla “haberleşme biçimlerini” derinlemesine tartışmaya hazırlanıyor.
Heidelberg konferansı, kalp ve damar sisteminin sadece fizyolojik değil, moleküler ve hücresel düzeyde “dinamik bir haberleşme ağı” olduğunu savunan bilim insanlarının sunumlarına sahne olacak. Bu anlayış, kardiyoloji, immünoloji ve nöroloji arasında yeni bir köprü kuruyor; sağlık profesyonellerine ve eğitimli halka bu karmaşık ama hayat kurtarıcı ilişkileri anlamada ışık tutuyor
Kalp sadece pompa değil, haberleşme merkezi
Kalp, vücudun motoru olarak bilinir; ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, kalbin damar sistemiyle birlikte karmaşık moleküler ve hücresel sinyallerle diğer organları etkileyip yönlendirdiğini gösteriyor. Bağışıklık sistemi ve sinir sistemiyle karşılıklı haberleşme, inflamasyon ve metabolik hastalıklarda belirleyici rol oynuyor.
sempozyumda cevaplandırılması beklenen önemli diğer sorular ise şöyle:
- Kardiyovasküler iletişim ağları nasıl sağlığımızı belirliyor?
- Damar-kalp etkileşimleri, metabolizma ve sinir sistemiyle nasıl bir uyum içinde çalışıyor?
- Translasyonel tıp, laboratuvar bulgularını klinik uygulamalara nasıl dönüştürüyor?
Konferansın odağında Nöroimmünoloji ve vasküler biyoloji var
Bu toplantıda öne çıkan ana tema, kalp-damar sisteminin “nöroimmün” yönü. Sinir hücreleriyle damar duvarındaki hücrelerin nasıl işbirliği yaptığı, bağışıklık hücrelerini nasıl etkilediği ve bu iletişim ağının kalp krizinden diyabete kadar birçok hastalıkta kritik rol oynadığı konuşuluyor.
Prof. Dr. Stefanie Dimmeler (Heidelberg Üniversitesi), son çalışmalarıyla damarların kendini yenileme ve onarım kapasitesinin bağışıklık sistemi sinyalleriyle yakından ilişkili olduğunu vurguluyor ve "Bu, yeni nesil kardiyovasküler tedavilerin geliştirilmesinde devrim yaratabilir." diyor.
Organlar arası “kanalizasyon”: Moleküler posta servisi
Araştırmacılar, kalp ve damar sisteminden salgılanan küçük moleküller ve veziküllerin (egzosomlar gibi) adeta organlar arası “posta servisi” gibi görev yaptığını keşfediyor. Bu mesajlar inflamasyonun kontrolünden metabolik düzenlemeye kadar birçok süreci koordine ediyor.
Klinik yansımalar ve geleceğin tedavileri
Konferansta tartışılan translasyonel çalışmalar, kalp hastalıklarında yeni tedavi hedefleri belirliyor. Örneğin, kalp-damar sistemindeki inflamasyonu azaltmaya yönelik moleküler ajanlar, sadece kalbi değil, böbrek, karaciğer ve beyin gibi diğer organları da koruyabilir.
Ayrıca, laboratuvar ortamında geliştirilen “organ-on-a-chip” modelleriyle, organlar arası iletişim mekanizmaları daha hassas ve gerçekçi şekilde incelenebiliyor. Bu da ilaç geliştirme süreçlerini hızlandırıyor.
Max Delbrück Merkezi, Heidelberg Üniversitesi ve Helmholtz Enstitüsü’nün güçlerini birleştirdiği HI-TAC Bahar Sempozyumu, 28-29 Nisan 2025’te dünyanın dört bir yanından 150’yi aşkın bilim insanını ağırlayacak “Anjiyobilim Kardiyobilimle Buluşuyor” temasıyla gerçekleşecek bu prestijli etkinlik, kalp-damar sisteminin sırlarını çözmek için disiplinlerarası bir platform sunuyor.
Sempozyumda, Prof. Dr. Norbert Hübner, Prof. Dr. Gergana Dobreva ve Prof. Dr. Johannes Backs gibi alanında öncü isimler, kalp-damar hastalıklarından yaşlanmaya kadar çığır açan araştırmalarını paylaşacak. Açılış konuşmalarını Helmholtz Derneği’nden Prof. Dr. Maike Sander ve Heidelberg Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Frauke Melchior yapacak.
“Sağlıklı yaşamın sırrı, damarların ve kalbin dilini çözmekten geçiyor!” diyen bilim dünyası, bu buluşmada yeni ufuklara yelken açıyor.