Donuk omuz sendromu şeker hastalarında daha fazla

21 Ağustos 2021 Cumartesi

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Onat Üzümcügil, donuk omuz sendromuna dair açıklamalarda bulundu:

Vücudun fazladan iyileşme dokusu ve yumuşak doku yapışıklıkları oluşturmasına bağlı olarak gelişen omuzdaki ağrı, hareket kısıtlılığı ve fonksiyon kaybıyla seyreden bir klinik tanıdır.

Şeker hastalarında oranı yüzde 20'lere kadar çıkabilir

Genellikle orta yaş bayan hastalar donuk omuz sendromundan sıklıkla etkilenir. Donuk omuz sendromunun aoplumda görülme sıklığının yaklaşık yüzde 3-5 iken, diyabet hastalarında bu oranın yüzde 20'lere kadar çıkabilir. 

Donuk omuz sendromu olanların yaklaşık yüzde 85'i 40-59 yaş aralığında. Daha çok dominant olmayan omuz etkilenirken her iki omuz tutulumu oranı yüzde 40-50'dir. Hastalık 1-3 yıl içinde tamamen çözülerek kendini sınırlar, ancak yüzde 20-50 hastada uzun süreli geçmeyen şikayetler baki kalabilir.

Vakalar bilinmeyen bir nedenden dolayı omuzda spontan olarak gelişen ağrılı sertlik şeklinde olabileceği gibi omuz eklemi ve çevresinin maruz kaldığı travma sonrası ikincil olarak da izlenebilir.  40 yaş üstü bayan cinsiyet, travma hikayesi, omuz ekleminin uzun süre hareketsiz kalması, diyabet, tiroid hastalıkları, beyin ve kalp damar hastalıkları, Dupuytren hastalığı ve otoimmün sorunların en sık risk faktörlerden.

Hastalığın öncelikle omuzda ağrı ile başlıyor

Hastalık öncelikle omuzda ağrı ile başlıyor. Özellikle gece ağrısı önemli. Daha sonra ilk önce kolun dışa dönüş hareketinin kısıtlanmaya başlıyor.Omuz eklem kapsülü ve bağları kalınlaştıkça hareketlerin tümünü kısıtlayabiliyor.  Son safhada ağrı azalır ve omuzda sertlik ortaya çıkar. Hastaların yaklaşık yüzde 20-50'sinde şikayetler kalıcı hale gelir ve bu hastalarda mutlak tedavi gereksinimi vardır. Ayırıcı tanıda boyun fıtığı, omuz tendon hastalıkları ve cerrahi tedavisi, omuz eklem iltihabı, eklem osteoartriti, kötü kaynamış kırıklar gibi diğer ağrılı omuz sertliği nedenleri ekarte edilmeli ve tedavi nedene yönelik olarak planlanmalıdır. Donuk omuzun tedavisindeki amaç; ağrısız ve fonksiyonel bir omuz eklemi elde etmektir. Evrensel olarak kabul edilmiş kesin bir tedavi algoritması olmamakla beraber tedavi genel olarak hasta bazlı olarak planlanmaktadır.

Donuk omuz sendromunun tedavisi

Fizik tedavi ve rehabilitasyon, ilaç kullanımı, eklem içi kortizon/hyaluronik asit enjeksiyonları, sinir blokları, hidrolasyon ve tüm vücut kriyoterapi cerrahi olmayan tedavi methodlarıdır. Özellikle erken safha hastalık durumunda ve birlikte kombine edilerek hasta bazlı uygulamalar ile değişen oranlarda hasta memnuniyeti elde etmek mümkün olabilmektedir.

Kollajenaz ve anti-TNF gibi ajanların donuk omuz tedavisindeki etkinliği ile ilgili bilimsel çalışmalar devam ediyor. Bu tedavilere dirençli vakalarda ise ameliyathanede eklem manipulasyonu, kapalı (artroskopik) ve açık omuz ameliyatları gibi cerrahi yöntemler gündeme geliyor.

Anestezi altında yapılan özel manipulasyon teknikleri sonrası hastalar, fizyoterapi ile omuz fonksiyonlarını geri kazanabilir. Manipulasyonun başarısız olduğu vakalarda ise; kapalı yöntem ile yapılan yumuşak doku gevşetme işlemi ile yüz güldürücü sonuçlar alınabilmekte ve hastalar önceki aktivite düzeylerine tekrar ulaşabilmekte.

AA