Araştırmalara Göre Marmara ve Karadeniz'de çoğu balığın soyu tükendi

20 Ağustos 2020 Perşembe

Karadeniz'in Türkiye yakası ve Marmara Denizi'nde yapılan uluslararası bir araştırma, ülkemiz denizlerinde balık nesillerinin büyük bir hızla tükendiğini ortaya koyuyor. Üstelik bilim insanlarına göre bu durum bir uyarı niteliğinde ve Türkiye'nin acilen harekete geçmesi gerekiyor.
 
British Columbia Üniversitesi, Türkiye Merkez Balıkçılık Araştırma Enstitüsü, Mersea Deniz Koruma Danışmanlığı ve İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Yönetimi Enstitüsü bünyesinde çalışmalarını sürdüren bilim insanları, uluslararası deniz araştırma girişimi Sea Around Us'ın katkılarıyla Marmara Denizi'nde ve Karadeniz'de bir araştırma yaptı. Yapılan araştırma, ülkemizdeki balıkların nesillerinin büyük bir hızla tükendiğini gözler önüne seriyor.

Yapılan araştırmaya göre hem Marmara Denizi'nde hem de Karadeniz'in Türkiye yakasında onlarca balık türünün nesli tükenmiş durumda. Üstelik nesli tükenen balık türleri arasında mavi yüzgeçli atlantik orkinosu, kılıç balığı ve uskumru gibi balık türleri bulunuyor. Araştırmaya katılan bilim insanları, bu durumun Türkiye için bir uyarı niteliğinde olduğunu ifade ediyorlar.

Araştırmanın sonuçlarına göre Karadeniz'in Türkiye yakasında 17, Marmara Denizi'nde ise 19 balık türünün nesli tükenmiş durumda. Bu durum, Türkiye'nin denizlerinin giderek daha az canlıya ev sahipliği yaptığının açık bir göstergesi. Peki denizlerimiz neden giderek daha da yaşanmaz hale geliyor ve Türkiye'nin bu konuda neler yapması gerekiyor?

Nesil tükenmelerinin bir numaralı nedeni: Aşırı avlanma
Araştırmanın bir numaralı ismi olan Aylin Ulman, 1985 yılında yaşanan bir olaydan bahsederek aslında balıkların tükenme nedenini açıkça ortaya koyuyor. 1985 yılında Marmara Denizi'ndeki orkinosların sadece bir günde Japonya'ya yüksek fiyattan satılmak için toplandığını ifade eden Ulman, bunun balıkların çoğalmasını engellediğini söylüyor. Mesela mavi yüzgeçli atlantik orkinoslarının avlandığı, en son 2007 yılında bildirilmiş ve o yıl sadece 33 ton avlanmış. Oysaki yakalanma miktarı, 2001 yılında 929 ton olarak gerçekleşmiş.

Bilim insanlarının yaptığı son araştırma, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan rakamlara dayanıyor. 1967 ila 2016 yılları arasındaki balıkçılık verilerini inceleyen bilim insanları, bu verileri Karadeniz ve Marmara Denizi'nin ekolojik bilgileriyle kıyaslamışlar. Yapılan bu kıyaslama, balıkların nesillerindeki tükenme için de bir zaman çizelgesi oluşturmuş durumda.

 

Yapılan araştırma, 1967 yılında denizlerimizde olup, 2016 yılında tespit edilemeyen balık türlerini nesilleri tükenmiş olarak kabul ediyor. Ayrıca 50 yıllık bu süreçte avlanma miktarının olması gerekenden yüzde 80 kadar aşağıya indiği durumlarda da bu balık türünün neslinin ticari olarak tükenmiş olduğu ifade ediliyor. İşte yapılan araştırmalar, Karadeniz'in Türkiye yakasında 17, Marmara Denizi'nde ise 19 balık türünün yok olduğunu gözler önüne seriyor.

Aylin Ulman'a göre herhangi bir bölgedeki balık soylarının tükenmesinin temel nedeni aşırı avlanma. Üstelik bu durum, sadece aşırı avlanan balık türleri için bir risk oluşturmuyor. Ulman, aşırı avlanma nedeniyle soyu tükenen mavi yüzgeçli orkinosların, başta köpek balıkları olmak üzere çeşitli balık türlerinin de soyunun tükenmesi için domino etkisi yarattığını ifade ediyor. Zaten Marmara Denizi'nde 1980'li yıllarda tükenen mavi yüzgeçli orkinoslardan sonra köpek balıklarına da bölgede pek rastlanmamış.

Araştırmaya göre Karadeniz ekosisteminde yaşanan çöküş, Marmara Denizi'nde de benzer bir şekilde gerçekleşecek
Bilim insanlarının yaptığı araştırma, avlanmayla ilgili etkili bir yönetim planı olmaması nedeniyle Karadeniz'deki balık ekosisteminde ciddi bir çöküş olduğunu ortaya koyuyor. Ancak araştırmaya göre bu çöküş, Karadeniz'den ayrı düşünülemeyen Marmara Denizi'ni de etkiliyor. Bilim insanları, Marmara Denizi'nin kaderinin de Karadeniz'le benzer olacağını ifade ediyorlar.

Sea Around Us'ın Baş Araştırmacısı Daniel Pauly, türlerin aşırı avlanmasının ve soylarının tükenmesinin, beraberinde ekolojik çöküşleri getirdiğini ifade ediyor. Pauly'nin böyle düşünmesinin nedeniyse balık ekosistemlerindeki gıda zinciri. Pauly, yaşanan nesil tükenmelerinin bu gıda zincirini bozarak büyük bölgelerdeki balık ekosistemlerini yok edeceğini söylüyor. Pauly'ye göre bu duruma çözüm bulunamayabilecek olsa da Türkiye'nin acilen harekete geçmesi gerekiyor.

Pauly'ye göre Türkiye'nin yapması gereken ilk şey, İstanbul ve Çanakkale'de bulunan boğazları endüstriyel balıkçılığa karşı korumak. Türkiye'nin bu tür bir adım atmasının etkili bir koruma yöntemi olabileceğini ifade eden Pauly, bu adımla birlikte Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi'nin kendi işlevini yerine getirmeye başlayabileceğini ifade ediyor. Bu tür bir adımın atılıp atılmayacağıysa şu an için bilinmiyor.