Bir kayada fosilleşmiş 50 milyon yıllık 259 balık

24 Haziran 2019 Pazartesi

259 Balığın hepsinin aynı anda nasıl öldüğünü izah etmek kolay etmek değil ama inanılması güç şekilde aynı yöne giden balık sürü bunun olabileceğini kanıtı. Yüzlerce balığı yüzerken fosilleştiren taş levha, üzerinde yapılan araştırmalar, balık sürülerinin 50 milyon yıl önce de bugünkü sürülerle benzer davranışlar içerdiğini gösteriyor.

2016 yılında, Arizona State Üniversitesi öğretim üyesi Nobuaki Mizumoto, Japonya'nın Katsuyama kentindeki dinozor müzesini ziyaret ettiğinde faklı bir fosil dikkatini çekti.

Kocaman dinozor iskeletlerinin yanında ziyaretçilerin pek dikkatini çekmeyen kireçtaşı şeylinin içine gömülmüş  50 milyon yıllık fosil açıkça olağanüstüydü: Erismatopterus levatus cinsi nesli tükenmiş 259 küçük balık gövdesi, gözleri ve dikenleri ve hatta yüzgeçleri ile birlikte fosilleşmişti ve birkaçı hariç hepsi, aynı yöne yüzüyordu.

Görünen oydu ki ecel yaklaşık 50 milyon yıl önce bir gölde yüzen genç balıkların üstüne aniden çökmüştü. Ancak bilinmeyen bir nedenle hızlı şekilde ölmeleri taşlaşarak ölümsüzleşmişti. Onların ölümsüzleşen görüntüleri, şimdi bilim adamlarının erken sosyal davranışlarını anlamalarına yardımcı oluyorlar.

Fosilleri konu edinen "Fosilleşmiş balık sürüsünden ortak davranış çıkarımı" (Inferring collective behaviour from a fossilized fish shoal) başlıklı makale Proceedings of the Royal Society B (Kraliyet B Cemiyeti Bildirileri) dergisinde  29 Mayıs tarihinde Nobuaki Mizumoto, Shinya Miyata ve Stephen C. Pratt imzaları ile yayınlandı.

Makaleye göre; araştırmacılar her balığın yönelimini ve pozisyonunu analiz ettiler ve daha sonra her bir hayvanın pozisyonunun, levha üzerinde korunan andan sonra ne olacağını modellediler.

Sonuçlar tarih öncesi balıkların modern akrabaları tarafından da kullanılan iki kurala uyduğunu gösteriyor Bir balık en yakın arkadaşları tarafından - çarpışmalardan kaçınmak için - itiliyor ve sürü nizamını korumak için uzaklaştırılıyor. Günümüz sürülerine olduğu gibi, fosilleşmiş grup da avcılara karşı bir savunma kalkanı oluşturuyordu. 

Özetle balık sürüleri 50 milyon yıldır aynı "psikoloji" ile yüzüyor.

Popüler Sicence dergisinden Ozan Zaloğlu'nun çevirisine göre; Bilim insanları, nesli tükenen bu tatlısu balığının (Erismatopterus levatus) diğer arkadaşlarıyla beraber hareket ettiğini şimdiye kadar yalnızca tahmin edebiliyorlardı. Ancak ABD’nin Colorado, Wyoming ve Utah eyaletindeki Yeşil Nehir Oluşumu’ndan çıkarılan bu 50 milyon yıllık fosil, bu balıkların 259 üyesini, yüzü ileriye dönük bir sürü şeklinde gösteriyor.

Bu fosil üzerinde yapılan yeni çalışmanın yazarlarından olan ve Arizona State Üniversitesi’nde çalışan davranış bilimci Nobuaki Mizumoto, “Sürü oluşturmak, doğadaki en etkileyici davranış kalıplarından birisi” diyor.

Proceedings of the Royal Society B bülteninde yayınlanan çalışmaya göre araştırmacılar, balıkların bıraktığı izleri kullanarak balık sürüsünün dijital bir haritasını oluşturmuşlar ve her balığın, komşularına olan uzaklığını ölçmüşler. Fosilleşmiş olan bu görüntüye hayat vermek için bu haritayı kullanarak, her balığın bir sonraki hareketini tahmin etmek amacıyla 1.000 tane sanal canlandırma yürütmüşler.

Araştırmacılar, antik balıkların sürü oluşturduğunu doğrulamak için, hayvanların baktığı yöne ve birbirlerine olan uzaklıklarına dayanan bir canlandırma yürütmüşler.

Bu canlandırmaya dayalı olarak araştırmacılar, balıkların rastgele şekilde değil; ortaklaşa biçimde hareket ettiğine karar vermişler. Balıklar, birbirlerine çarpmaktan kaçınmak için en yakındaki komşularını itiyor ve oluşumu sürdürmek içinse daha uzaktaki komşularını çekiyorlarmış.

2 boyutlu bir görüntüden 3 boyutlu sahneler çıkarmanın elbette bazı sınırları var fakat Mizumoto’nun söylediğine göre bu kuramın doğru çıkması, balıkların en az 50 milyon yıldır sürü halinde gezdiği anlamına geliyor. Ayrıca Eosen dönemine ait olan bu türün bu özelliği, bugün sürü oluşturduğunu gördüğümüz balık soylarından bağımsız şekilde evrimleşmiş. Bu durum, sürü taktiğinin yırtıcılara karşı korunmada başarılı olduğunu gösteriyor.

Fotoğrafa benzeyen kalitesiyle, araştırmacıların antik sosyal davranışları keşfetmesine olanak sağlayan fosil, nadir ve kullanışlı bir bulgu niteliği taşıyor. Yazarlar tezlerinde, daha önce, soyu tükenmiş hayvanların sosyal etkileşimine yönelik “hiçbir fosil kaydı olmadığının” düşünüldüğünü belirtiyorlar.

Yüzen bir grup balığın bu şekilde yakalanıp kireçtaşına basılması için, fosilleşme sürecinin son derece hızlı gerçekleşmiş olması gerekiyor. Yazarlar, bir kum tepeciğinin çökerek, sığ sularda yüzen bu balık sürüsünün üzerine düştüğünü ve bu anı yakalayıp, balıkların düzenini koruduğunu varsayıyorlar. Ancak balıkların gerçek ölüm sebebi, gelecekte yapılacak araştırmalarda ortaya çıkana kadar bir sır olarak kalacak.

arkeolojikhaber.com