Sağlık

Hemoroit rahatsızlığının üstesinden nasıl gelinir?

Prof. Dr. Ediz Altınlı ameliyata gerek kalmadan hemoroit rahatsızlığının üstesinden gelmek için nasıl beslenmemiz gerektiğinden, kullanılması gereken destek ürünlere kadar çeşitli ipuçları öneriyor.

Hemoroit rahatsızlığının üstesinden nasıl gelinir?

Toplumun yüzde 75’i hayatında en az 1 kez hemoroit sorunu yaşıyor. Günümüzün en yaygın rahatsızlıklarından hemoroit sorunu, erken farkındalıkla cerrahi müdahaleye gerek kalmadan çözülebiliyor.

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ediz Altınlı ameliyata gerek kalmadan hemoroit rahatsızlığının üstesinden gelmek için nasıl beslenmemiz gerektiğinden, kullanılması gereken destek ürünlere kadar çeşitli ipuçları öneriyor.

Beslenme ve Hayat Tarzınızı Değiştirin

Florence Nightingale Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ediz Altınlı oturarak veya sürekli ayakta durarak çalışanlarda hemoroit riskinin daha yüksek olduğunu belirtti. “Risk altında çalışanlar ve 1. evre hastalar için daha kritik olan konu bol su içilmesidir. Çok su içen bir toplum değiliz. Türk insanı sıvıyı genel olarak çay, asitli içecekler ve hazır meyve sularından alıyor. Günde en az 2-3 litre su içmemiz gerekiyor ki Türk insanı bu rakamın çok daha altında su tüketmektedir. Bol su tüketmenin en büyük avantajı dışkının yumuşak çıkmasını sağlamasıdır.” dedi.

Prof. Dr. Altınlı ek olarak: “Kırmızı etten ve baharattan kaçınmak gerekir. Baharatlı gıdalar açığa çıkan hemoroit yarasını travmatize etmekte ve yaranın daha çok yanmasına sebebiyet vermektedir. Bunun yerine zeytinyağlı ve bol lifli gıdalara yönelmek gerekir. Ekmek tüketiminde ise çavdar, tam buğday ve yulaf ekmeği gibi ekmek türlerini tercih edebilirsiniz ” dedi.

Altınlı, diğer tedavi yöntemleri arasında ağızdan alınan ilaçlar, lokal uygulama ile hemoroit yarası üzerine sürülen kremler ve ilaç olmayıp tıbbi cihaz statüsünde değerlendirilen doğal içerikli merhemlerin kullanıldığını belirtti.

Hamile Kadınlar Kortikosteroid Bazlı İlaçlardan Kaçınmalı

Prof. Dr. Altınlı özellikle hamile kadınların Kortikosteroid bazlı pomadları kullanmasının sakıncalı olduğunu vurguladı. Bu tür pomadların lokal olarak kullanılmasına rağmen vücut tarafından emildiği için vajinal mantar enfeksiyonunu tetikleyen ilaçlar olabileceğini ifade eden Altınlı, bunun yerine propolis içerikli lanolin ve vazelin bazlı kremlerin hamile kadınlar için çok daha güvenli olduğunu söyledi.

Özellikle içinde lanolin, vazelin ve propolis içeren kremler hastalarda rahatlatıcı ve konforlu bir ortam yaratıyor. Bağışıklık sistemini ve cilt sağlığını desteklemek için de kullanılan Propolis’in yara iyileştirmeyi hızlandırıcı özelliği yapılan araştırmalarla da ortaya konulmakta. Uzmanlar, hemoroit sorunlarına karşı da uzun süredir kullanımı bilinen bu mucizevi maddenin hemoroit problemlerinde, yara iyileştirici, antiinflamatuar (iltihapla savaşan), kılcal damarları güçlendirici, antioksidan ve antibakteriyel özellikleri sayesinde son derece ideal bir doğal takviye olarak kullanıldığını dile getiriyor

. Prof. Dr. Altınlı, “Cerrahi müdahalenin gerekmediği hemoroit rahatsızlıklarında kullanılan propolis içerikli kremler, birinci ve ikinci derece hemoroit hastalarının yüzde 87’sinde rahatsızlığın kaybolmasına yardımcı oluyor. Rektal mukoza tahrişini azaltan ve bu yolla iyileşmeyi hızlandıran propolis içerikli kremler tüm yaş gruplarınca rahatlıkla kullanılabilir” şeklinde belirtti.

Yorumlar