Sağlık

Antibiyotikte dikkat edilmesi gereken 7 hayati faktör

“Çocuklarımız antibiyotiklerin işe yaramadığı bir dönemi yaşamak üzere

Antibiyotikte dikkat edilmesi gereken 7 hayati faktör

Türkiye, Avrupa’da en fazla antibiyotik kullanan ülke konumunda bulunuyor. Son yıllarda bilinçli antibiyotik kullanımı konusundaki farkındalık çalışmaları ve reçetesiz antibiyotik alınamaması gibi tedbirlere rağmen rakamlar hala yüksek seyrediyor. Yılda 250 milyondan 170 milyon antibiyotik kutusuna düşen tablo umut verse de antibiyotikler hala en fazla bilinçsiz kullanılan ilaçlar listesinde yer alıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Aytaç Karadağ, “18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü” öncesinde bilinçsiz antibiyotik kullanımının yol açtığı zararlar ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.

Bilinçsiz kullanılan tek bir antibiyotiğin bile zararı 2 yılda iyileşiyor

Bilinçsiz antibiyotik kullanımı;

  • Karaciğer ve böbreklerde harabiyet gelişmesine,
  • Antibiyotiklere karşı direnç gelişimine,
  • Mantar enfeksiyonlarının oluşumuna,
  • Mali kayıplara,
  • Bağırsaktaki probiyotiklerin kaybedilmesine neden olmaktadır.

Bağırsaklarda probiyotik adı verilen yaklaşık 100 trilyon yararlı bakteri vardır. Bu probiyotikler; sindirimi kolaylaştırır, B-K vitaminlerini üretir, immün sistemi destekleyerek kansere karşı korur ve zararlı mikropların çoğalmasını engelleyerek hastalıkları önler. Bilinçsiz şekilde tek bir tane bile antibiyotik alındığında bu probiyotikler yüzde 20 oranında kaybolmaktadır. Bu probiyotikleri tekrar bağırsaklara geri kazandırabilmek; en iyi organik beslenmeyle bile maalesef 2 yıl içinde mümkün olabilmektedir. Bebeklik döneminde kullanılan antibiyotikler ise yaşamın ilerleyen dönemlerinde probiyotik kaybına neden olarak çocukları enfeksiyonlara karşı duyarlı hale getirmektedir.

Antibiyotiğin gereksiz kullanıldığı durumlar şöyle sıralanmaktadır:

  • Ateş yüksekliği antibiyotiğin gereksiz kullanımının en sık sebebidir. Antibiyotikler ateş düşürücü değildir. Ateş; bağışıklık sisteminin alarme olması sonucu oluşan, mikropları, tümörü doğrudan yok eden, immün sistem elemanlarını ortama çeken ve vücudun yararına çalışan bir savunma mekanizmasıdır. Buna rağmen ateş yükselmesinde uzmana danışılmadan antibiyotik kullanımı toplumda çok yaygın görülmektedir.
  • İltihabi ateş veya ateşli hastalıklardan en sık görüleni üst solunum yolu enfeksiyonu denilen farenjit, larenjit, tonsillit, sinüzit gibi durumlardır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 75’i viral olduğu için ve antibiyotikler sadece bakterilerle savaştığı için çoğunlukla antibiyotik kullanımı gereksiz olmaktadır.
  • İshal vakalarının sadece yüzde 10-20’sine antibiyotik önerilir. Gereksiz yere alınırsa da probiyotik dengesini olumsuz etkileyerek ishalin iyileşme sürecini uzatabilir.
  • Grip, nezle gibi hastalıklar viral kökenli olduğu için antibiyotik alınmamalıdır.

Sadece ağır enfeksiyon, sepsis, endokardit denilen kalp zarı enfeksiyonu, menenjit denilen beyin zarı enfeksiyonu ve zatürre gibi hayatı tehdit edici durumlarda antibiyotik alımına zaman kaybedilmeden başlanılmadır.

2050’de bilinçsiz antibiyotik kullanımından 10 milyon kişi yaşamını yitirebilir

Yanlış antibiyotik kullanımı dirençli mikropların çoğalmasına neden olmaktadır. Şu ana kadar üretilen 100’den fazla antibiyotiğin pek çoğuna mikroplar direnç geliştirmiş durumdadır. Bu dirençli mikroplardan dolayı 2050 yılına kadar tüm dünyada 10 milyon kişinin öleceği tahmin edilmektedir. Bu durumunda tüm dünyada ekonomiye ek maliyetinin ise 100 trilyon dolar olacağı öngörülmektedir. Ayrıca yaygın bilinenin aksine antibiyotiklerin yüzde 80’inin hayvancılıkta kullanıldığı bilinmelidir. Büyümenin hızlanması amacıyla kullanılan bu antibiyotiklerin verildiği hayvanların tüketilmesi de dolaylı olarak tüketen insanları etkilemektedir. Avrupa Birliği 2006 yılında hayvanlarda büyüme amaçlı antibiyotik kullanımını yasaklamıştır.

Doğru antibiyotik kullanımı için dikkat etmeniz gereken 7 hayati faktör

  • Bilinçli ve akılcı antibiyotik kullanımına doktor kontrolünde başlanmalıdır.
  • Sadece bakteriyel olduğu kanıtlanan hastalıklarda kullanılmalıdır.
  • Mecbur kalınmadıkça geniş etkili antibiyotiklerden kaçınılmalıdır.
  • Bağırsak probiyotiklerini koruma amacıyla probiyotik-probiyotik kombinasyonu ile birlikte kullanılmalıdır.
  • Direnç gelişmemesi amacıyla saatlerine dikkat edilerek kullanılmalıdır.
  • Zamanından önce bırakılmamalıdır.
  • Antibiyotiklerin çoğu karaciğer ve böbrek yoluyla vücuttan atılırlar. Bu nedenle karaciğer ve böbrekte tahribat yapabilmektedir. Böbrek ve karaciğer hastalarında, antibiyotik tedavisi gerekiyorsa düşük dozlu veya böbrek-karaciğer atılımı olmayan ilaçlar tercih edilmelidir.

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Kimya-Biyoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Kaan Yılancıoğlu, antibiyotik kullanımı hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu

Çocuklarımız antibiyotiklerin işe yaramadığı bir dönemi yaşamak üzere

“Fleming’in buluşundan sonra uzayan insan ömrü, artan hayat kalitesi çağında yaşıyor olmak büyük bir şanstı bizler için. Ama aynı şans bu gün yanlış ve gereksiz kullanılan antibiyotikler sebebiyle, büyük bir şanssızlığa dönüşmek üzere” diyen Kaan Yılancıoğlu, “Çocuklarımız antibiyotiklerin işe yaramadığı bir dönemi yaşamak üzereler. Her yıl milyonlarca insanın ölümüne neden olacak dirençli bakteriler artık aramızda yaşıyor. Geçmişte hastane kaynaklı dediğimiz dirençli türler şu an toplum kaynaklı, komşularımızdan, yakınlarımızdan, arkadaşlarımızdan bizlere bulaşıyor” dedi.

Toplum, bilim okuryazarı olmayı öğrenmeli

Kaan Yılancıoğlu, “Öyleyse ne yapmalı? Bilim insanlarının yapması gerekenler açık, yeni tedaviler geliştirmek, yeni ilaçlar bulmak. Peki toplum ne yapmalı? Öncelikle bilimi desteklemeli, bilimin değerini bilmeli bu yolda bilim insanlarını desteklemeli, yenilikleri ve bilimsel bilgiyi takip etmeli, bilim okuryazarı olmayı öğrenmeli.” Diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Grip olduğunuzda doktora gidin!

Sonrasında temizliğe ve hijyene dikkat etmeli. El yıkama alışkanlığı edinmeli, doğru el yıkama tekniklerini öğrenmeli. Doktora gittiğinde gereksiz antibiyotik için ısrar etmemeli, hastalandığında evinde istirahat etmeli, istirahat edemiyorsa kendisini izole etmeyi bilmeli, maske takmalı. Gereksiz ve yanlış antibiyotik kullanmamalı. Nezle, grip olduğunda hekime gitmeli, hekim ne diyorsa onu yapmalı.

Hayvancılıkta denetimler büyük önem taşıyor

Bu bağlamda hayvancıların ve besicilerin de veteriner hekimlerin bilgisi ve uzmanlığı ışığında antibiyotik kullanmaları da şarttır. Unutulmamalıdır ki, hayvanlar ile insanlar çoğunlukla ortak antibiyotikleri kullanmaktadır. Bizler doğru antibiyotik kullansak dahi, hayvan eti ile tükettiğimiz antibiyotikler, vücudumuzda dirençli türlerin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Bu sebeple hayvancılıkta da denetimler çok önemlidir.

Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanmayın!

Kaan Yılancıoğlu, “Artık antibiyotiklerin altın çağı sona eriyor, zamanımız kısıtlı belki 10 bilemediniz 15 yıl sonra büyük bir problem var kapımızda” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bilim insanları küresel ısınma ve bakterilerde antibiyotik direnci problemini insanoğlunun yakın zamanda karşılaşacağı en büyük tehlike olacağını haykırıyor. Bizler de bu sebeple her fırsatta haykırıyoruz, en azından bu süreci uzatmak, gerekli yeni tedavilerin bulunması için zaman yaratmak adına, artık yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanmayalım.”

Yorumlar