Ruhsal

Romantik ilişkilerde sağlıklı iletişimin 4 çatlama noktası

Tartışırken çiftlerin birbirlerine yönelik yapıcı ya da eleştirel tutum ve davranışlar ilişkinin gidişatını önemli ölçüde etkiliyor.

Romantik ilişkilerde sağlıklı iletişimin 4 çatlama noktası

Klinik Psikolog Serpil Endirlik, romantik ilişkilerde sağlıklı iletişim kurmanın önemi hakkında bilgi verdi:

Amerikalı ünlü psikolog çift John ve Julia Gottman’ın 35 yılı aşkın süre çiftlere yönelik yaptığı bilimsel araştırmalarda çıkan ve ‘Güçlü İlişki Evi’ olarak tanımlanan şemaya göre; güven ve bağlılık üzerine kurulması gereken ilişkilerin olmazsa olmazlarından biri de ’çatışmayı yönetmek’’tir. 

Tartışmalarda Mahşerin Dört Atlısı olarak tanımlanan bu davranışlardan uzak durun

 Güçlü ilişkilere sahip çiftlerin tartışırken konuşmaya ses tonlarının daha yumuşak tonla başladığı, aşağılayıcı ve eleştirel tutumlardan uzak durduğu gözlemlenmiştir.

Tartışmanın nasıl başladığı %94 oranda nasıl biteceğini belirlemektedir. Yani sert başlangıçlar yerine yumuşak başlangıçlarla iletişime başlamak ilişkiler için çok daha yapıcı bir yol olacaktır.

Güçlü ilişkilere sahip çiftlerin ‘’Mahşerin Dört Atlısı’ndan’’ uzak durduğu sonucuna varılmıştır.

Mahşerin Dört Atlısı olarak adlandırılan durumlar şunlardır; 

Savunma: Çiftlerin çatışma veya iletişim esnasında savunma yapması, karşıdan gelen saldırıyı etkisizleştirmek, suçlamayı tersine çevirmek ve kendi mağdur haline odaklanmak partnerlerin sorumluluk almadığının göstergesi olarak kabul edilmektedir. Problemi çözmek her zaman ilişkilerde öncelik olmasa da savunmaya geçmek kişilerin sorumluluğu karşı tarafa yüklemesine sebep olur. Savunma yerine ilişkilerin ihtiyacı olan ise karşılıklı olarak sorumluluğun paylaşılmasıdır. Bunun için de partnerinizi gerçekten anlamaya odaklanmak, hak verdiğiniz konuları söylemek ve hatalarınız için özür dilemek gibi seçenekleriniz olduğunu kendinize hatırlatabilirsiniz. Düşünce ve duyguların onaylanması da kişilerin kendilerini çok daha iyi hissetmesine yardımcı olmaktadır.

Eleştiri: Eleştiri yapmak farklı alanlarda çeşitleriyle sınıflandırılabiliyor olsa da duygusal ilişkilerimizde yaptığımız eleştirel genelde partner tarafından ‘’Sende bir bozukluk var.’’ şeklinde duyulmaktadır. Partneriniz kişiliğine veya genel olarak özelliklerine sözlü saldırma veya yargılama hali eleştiri olarak tanımlanmaktadır. Burada eleştiri yapmak yerine, ‘Ben’ dili ile duyguların ve ihtiyaçların paylaşılması çok daha yapıcı olacaktır. 

Aşağılama: Partnerinize karşı küçük düşürücü sözlerin söylenmesi, dalga geçmek veya taklit yoluyla kendini yüceltme gibi davranışlar karşı tarafa onu küçük gördüğünüz mesajını vermektedir. Yakın ilişkilerde kişiler takdir edilmeyi, sevildiğini hissetmeyi beklerler. Takdiri paylaşma kültürü haline getiren, olumlu ve iyi özelliklerini birbirlerine hatırlatan çiftlerin çok daha uzun süreli güçlü ilişkilere sahip olduğu araştırmalar tarafından desteklenmektedir.

Duvar örme: Son olarak güçlü ilişkilere sahip olmak için uzak durulması gereken temel davranışlardan biri de çatışma esnasında veya günlük iletişim kurarken cevap vermemek, içe kapanmak, mesafe koymak ve uzaklaşmak diğer deyişle iletişimin kesilmesi halidir. 

Duvar örmek yerine tartışmalara mola vermek, çiftlerin psikolojik olarak nasıl rahatlayacağını keşfetmesi, konuşması veya gevşemesini sağlayacak şekilde zaman geçirmesi çok daha destekleyici olacaktır.

Tartışırken yapıcı ve yumuşak olmak önemli

Tartışmak ilişkilerin vazgeçilmezi ve normalidir. Tartışmak istememek yerine tartışma şeklinde onarmalar yapmak, yapıcı paylaşımlarda bulunmak, mahşerin dört atlısından uzak durmak, yumuşak başlangıçlar yapmak ve tartışmaların çözülemediği noktada onu diyaloğa çevirebilmek ilişkilerin çok daha güçlü olmasına destek sağlamaktadır. Araştırmaların çiftlerin sorunlarının yalnızca %30’unun tam anlamıyla çözüldüğünü gösterdiği unutulmamalıdır. 

 

Yorumlar