Öfke, kaygı halleri ve tutulma haftası

06 Aralık 2020 Pazar
Öfke, kaygı halleri ve tutulma haftası
Öfke, kaygı halleri ve tutulma haftası

Geride bıraktığımız haftanın, bilhassa sonlarına doğru, gerek rüyalarımız gerek deneyimlediklerimiz, duygularımız ve sezgilerimiz aracılığıyla içimizden birçok şey döküldü. Bunlar çoğunlukla negatif duygulardı ve onların ortaya dökülmesi, özellikle tutulma öncesi, çok isabet oldu.

Açıklayayım: Önümüzdeki hafta ortası canlı yayında anlatacağım ancak kısaca şöyle ifade edeyim, oldukça güçlü niyet enerjisi çalıştıracak ve bunun için de bizden tevazu, diğerkâmlık, olabildiğince saf ve temiz bir kalp isteyen tutulma öncesi aslında bayram temizliği gibi zehir atıyoruz.
Keza o zehri sadece atmak da olmaz, incelemek de gerekir.

İnsanların çok azı gerçekten kötü ve bencildir. Çoğu insan, varlığını tehdit ettiğini düşündüğü insanlara, şartlara karşı, kendini korumak adına koca koca BEEN derken diğerlerini incitir ya da hayatı zora koşar. Hepimizin içindeki BEEN nidasını tetikleyen bir durum, bizi uyumlu ve minnoş olmaktan çıkaran bir insan, durum, tetik vardır. Onunla karşı karşıya geldiğimizde korku ve öfkeyle bağırırız!

Hazır bu öfke ve bağırmalar ister hayal ister gerçek alemde çıkmış ve biraz olsun rahatlamışken, bu hafta olaylara şöyle bakmanızı ısrarla tavsiye ederim: "Evet, bu insan böyle yapınca ya da olaylar böyle gelişince ben zarar görüyorum. Ama bir an için beni denklemden çıkarsak, mesela ben uzaydan dünyayı izleyen biri olsam, burada olan biten hiçbir şey bana dokunmasa, bu olanları bu insanları gözlemlesem, ne düşünürüm? Yine öfke mi duyarım, savaş çanlarım mı çalar yoksa o insanlara bu şartlara üzülür merhamet mi ederim? Örneğin korona bana hiç dokunmasa da, ben etkilenenlere üzülmez miyim? Onlar için dua etmez miyim? Çok zengin de olsam şuan darda kalanlara yard ım etmez miyim? Yani ben demeyecek kadar olayın dışında veya güçlü olsam da kolektife kalbim yumuşamaz mı? Onlara nasıl yardım edebilirim? Hiç değilse bir dua edemez miyim?"

İnsanların, hayatın BİZE yaptığına bakınca öfke, umutsuzluk ve kaygı çalıştırırız. Ayın en az 15 ine kadar cidden düze çıkmak istiyorsanız buna düşmeyin derim.

Ancak hem tutulma hem de Satürn Jupiter kavuşumundan beslenmek istiyorsanız, olaylara bir de denklemden kendinizi bir an olsun çıkararak bakmayı mutlaka deneyin. O zaman ne hayatın ne insanların ne şartların derdinin siz olmadığını, işlerin, insanlığın "çok yazık" bir süreci deneyimlediğini görmek, merhamete gelmek ve herkes için dua etmek mümkün olur ki, ağzına getiremediği kaşıkla diğerini beslerken kolektifin doyduğu o hikayede olduğu gibi, bu iki hafta insanlığa, en düşmanına bile selamet dileyebilecek kadar acılardan kalbi yumuşamış kazanacaktır. Artık hiyerarşi ve gücün kazandığı, herkesin kendi ayağından asıldığı Oğlak çağı bitiyor ve Halkların Kardeşliği diyen Kova çağı geliyor. Orada birey olarak ben var, orada arzu ve tutkular bazında ben yok ve daha önemlisi orada herkesin hayrını isteyen kazanır. O yüzden, hafta ortasında ayrıntılı konuşacağız ama, tutulmaya kadar ben diyen eli boş çıkar, ben neyse de ama herkes diyen ve onlara güzel dileklerini kalpten ileten kazanır.

Sevgiler.

Caput Draconis - mistikalem.com

Prof. Yaşam Koçu, NLP ve Öğrenci Koçluğu
Usui-Kundalini Reiki II
Seans/iletişim: w.erleichda@gmail.com

www.youtube.com/user/thejenrachelblack