4 - 10 Nisan haftası astrolojik yorumu

04 Nisan 2022 Pazartesi
4 - 10 Nisan haftası astrolojik yorumu
4 - 10 Nisan haftası astrolojik yorumu

4-10 Nisan 2022 = “DUR YOLCU!”

Yeteneğin, Tanrı’nın sana armağanı.
Onunla yapman gereken, armağanı Tanrı’ya geri vermektir.”
                                                                                   Leo Buscaglia

 2022 yılının 14. Haftası boyunca Boğa’nın Yolunda nasıl usta bir matador olduğumuzu hatırlama vakti! Hafta boyunca Ay’ın ışığı büyüyor 9 Nisan Cumartesi günü Yengeç burcunda “ilk dördün” fazı tezahür ediyor, yeni başlatacağımız girişimler için ilk dördün fazının akabinde ilk dördün ile büyüyen ay fazı (9-15 Nisan) aralığında disiplin ve sebatla ilerlemek daha faydacı ve etkin sonuçlara vesile olabilir.

Hafta boyunca keskin bir tonda tadını duyumsayacağımız açı dinamiği ise; eylem fonksiyonumuzu niteleyen Mars gezegeni ile enerjiyi kristalize eden Satürn gezegeninin evrensel kardeşliğin, sezgisel farkındalığın, evrensel aklın simgesi Kova (Saka) burcunun 22. derecesinde Mars” gezegeninin kısmi asalet ışığında birleşmeleri ve bu derecede ‘biz’ bilincini ışıyan “Terazi” burcunun söz sahibi (dodekatemoria olarak) olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda hafta boyunca her şeyde ölçülü olmaya özen göstermemiz, hak ve sorumluluklarımızın bilincinde kendi merkezimizde olmamız, kendi iç dinamiğimizin ahengi önem arz ediyor. Dış dünyada gördüğümüz fotoğrafı ancak içsel dinamiklerimizin var ettiği resimde değişiklik gerçekleştirerek farklılaştırabileceğimizi hatırlayalım.

Herhangi bir şeyi (manevi-maddi boyutta) yaşam döngümüzde var etmek, yaratmak istiyor olabiliriz, fethetmek istediğimiz birçok dinamik olabilir; peki bu isteği ne kadar gerçekçi bir tonda yaşamımıza çağırmaktayız? İşte Satürn gezegeni bu hususta sınav yapmaya kararlı. Bu isteğimizi somut alemde ete kemiğe büründürme hususunda disiplinle, azimle, sebatla emek vermeye gönüllü müyüz? Kronos’un (Satürn gezegeni) bu sorusunun yanıtını belki aynı gün (5 Nisan) hiçlikten beslenen Balık burcunda yol almaya başlayacak değerlendirme fonksiyonumuz; Venüs gezegenine odağımızı yönelterek, öz değer bilincimizin ışıdığı yola konsantre olarak aşkla yanıtlayabiliriz…

Bu hafta yaşam döngümüzde nerede nasıl patinaj çekmeyi seçtiğimizi duyumsayabileceğimiz özel bir hafta! …

Bizi durduran her şeyin daha ileriye taşıyacak olan güç olduğu bilinci ile yaşam enerjimizin gölgesi korkularımız ile yüzleşmek, gölge yönlerimiz ile bütünleşmek adına emek vermek ayrıca konusunda uzmanlar ile “içsel çocuk” dinamiğimizi iyileştirmek adına bir yolculuğa baş koymak, uzun vadeli kazanımlara işaret etmekte.

Haftanın başlangıç günü (4 Nisan Pazartesi): Siz nasıl bir matadorsunuz?
Hissetme fonksiyonumuz Ay, Baharın Güneş’inin simgesi, ‘verimlilik’, ‘üreme’, ‘yeniden doğuş’ sembolü Boğa burcunda sabırla, istikrarla ve güvenle ışığını büyütüyor. Bedenimizde güvende hissetmemizin ve duyularımıza kulak vermemizin önem kazandığı gün boyunca yaratıcı sanat uygulamalarından fayda sağlayabilir, öz değer bilincimizin sürekli yenilediği özgün mantramızın hangi makamdan olduğunu duyumsamak adına özellikle akşam saatlerinde sessizlik alanı oluşturarak iç sesimize odaklanmayı seçebiliriz böylece öz gücümüzün kaynağı ile iletişime geçerek bilincimizin derinliklerinde üstünü örttüğümüz duygularımızı duyumsayabiliriz. Gün genelinde; içsel bahçemizdeki çiçeklerin bakımını sağlamaya yönelmek iç huzurumuzu beslememize yardımcı olabilir.

“Sahip olduğunuz yetenekleri kullanın; kuşlar ormanda hiç şarkı söylemeseydi, ormanlar çok sessiz olurdu.”
                          Henry Van Dyke
Haftanın ikinci günü (5 Nisan Salı): Gerçeğinizin izini sürmeye, geleceğinizin yönünü tayin etmeye ne kadar kararlısınız? Bilinçdışımızın ritmini ışıyan Ay, iyi bir hikaye anlatıcısı olan İkizler burcunun değişken rüzgarlarında Ares (Mars gezegeni) ve Kronos’un (Satürn gezegeni) mukavemet sınavına merakla şahitlik ediyor. Hatırlayalım ki bizleri durduran ya da engelleyen dinamikler eş zamanlı olarak bizleri ileriye taşıyacak, öz benliğimizin ışığı ile birleştirecek olan içsel güç dinamiklerimizdir. Bakış açımıza göre birbirlerinden farklı hatta zıt gibi görünen ancak öz’de aynı tohuma sahip, birbirlerini tamamlayan dinamiklerimizi fark etme zamanı! Örneğin korku duyumsadığımız her şey, içimizdeki cesarettir eş zamanlı olarak, ve hüzün -neşenin form değiştirmiş halidir, farkında mıyız? Satürn’ün halkalarını fethedecek olan Mars enerjisi; kendimize ilişkin duyumsadığımız şüphelerimizi daha net ve özgün bir tonda görmemize vesile olabilir. Sizlere kan dolaşımını dengeleyen, dualite bilincinden özgürleşmeyi destekleyen, umutlu hissetmemize yardımcı olabilecek “Antara Kumbhaka Pranayama” nefes tekniğini uygulamanızı öneririm.--!Yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlığı olan kişiler bu nefes tekniğini uygulamamalıdır!- -Kumbhaka; nefes tutmak demektir. Nefesimizi tuttuğumuzda, kandaki oksijen-karbondioksit dengesi sağlanır, fiziksel-duygusal-zihinsel boyutlarda sessiz kalabiliriz böylece özellikle zihinsel boyutta dinginlik deneyimleyebiliriz. Antara ise; “iç” demektir. Antra Kumbhaka; nefes aldıktan sonra tutmaktır.
Ankara Kumbhaka Pranayama: Yaşam ağacınız (omurganız) kuyruk sokumunuzdan başın tepesine değin dik, esnek, rahat olacak bir şekilde oturun ve birkaç dakika boyunca özgür akan doğal nefes ritminizi gözlemleyin lütfen, ardından derin bir nefes alın ve nefesinizi özgür bırakın(verin). Sol burun deliğinizi sağ elinizin yüzük parmağı ile kapatın ve sağ burun deliğinden nefes alın ve sağ burun deliğinizi de sağ baş parmağınız ile kapatarak , kendi sınırlarını ihlal etmeyecek ölçütte nefesinizi içeride tutun. Nefesinizi özgür bırakmayı duyumsadığınız an sol burun deliğinizden nefesinizi özgür bırakın. Sonra tekrar sağ burun deliğinizden nefes alarak-tutarak-sol burun deliğinizden nefesinizi özgür bırakarak bu döngüyü yaklaşık 3 dakika boyunca sürdürebilirsiniz. Sayı ile nefes alış ritminizi senkronize edebilirsiniz. Örneğin 4 sayı sayın ve nefes alın, 8 sayı sayarak nefesi içeride tutun 12 sayıda nefesi verin. Ya da 2 sayı sayın nefes alın, 4 sayı nefesi içeride tutun ve 8 sayıda nefesinizi özgür bırakın.

Bugün, aşkın ve barışın Tanrıçası Afrodit; karşıtlıkları uzlaştıran ve dengeleyen gücü simgeleyen, değerlendirme fonksiyonumuz, gökyüzünün prensesi Venüs gezegeni 5 Nisan itibariyle yücelim asaletinde konumlandığı Balık burcunun engin okyanusunda 2 Mayıs tarihine değin manevi değerlerimizi yüceltici bir tonda duyarlı, hassas, özverili ve romantik kulaçlar atıyor… Sanatın yaratıcı doğasının zemininde eşsiz güzelliğin ritminde evrensel sevginin ışığında teslimiyet bilinci ile ışığı yaratma vakti!
“Dışarıdaki olaylar üzerinde değil, kendi zihnin üzerinde hakimiyetin var. Bunu fark ettiğinde dayanma gücü bulacaksın.”
                            Marcus Aurelius

 Haftanın ortasına geldiğimizde (6 Nisan Çarşamba): Söyleyeceklerim var! Diyorsanız fikirlerinize, düşüncelerinize yenilikçi bir form kazandırarak cesaretle sunmak açısından haftanın en ideal günündeyiz. Bilgiye olan iştahımız kabarıyor, ışıkların (Ay ve Güneş) uyumlu dansı ile yaşam enerjimizi daha coşkulu, neşeli bir tonda hissedebiliriz. İletişim sürecinin; bağlayıcı-birleştirici değerini idrak edebileceğimiz gün boyunca Ay, zeki İkizler burcunun çok yönlü, neşeli, şeffaf, esnek, renkli doğasında merakla ışığını büyütüyor. İletişimsel boyutta bir sihirbaz gibi kelimelerin yaratım gücünün desteği ile olaylarının akışını kıvrak zekamızla rahatlıkla yönetebiliriz (Ay- Merkür sekstil açısı ve Ay- Satürn üçgen açısı).

“Lisanımın sırrı; dünyamın da sınırıdır.”
Ludwig Wittgenstein

Haftanın en lütufkar gününde (7 Nisan Perşembe): Wu wei ! Eylemsizliğin özündeki eylemi gözlemleme vakti! Ay, eylem fonksiyonumuza lütufkar bir tonda dokunduktan sonra (Ay-Mars üçgen açısı), sonra derin bir dinlenmeye çekiliyoruz. Sabah saatlerinde, eylemlerimizin yön ve boyutunu hislerimizin rotası belirliyor. Hislerimizin lisanını net bir tonda çözümlemek adına sabah saatlerinde derin gevşeme, derin dinlenme ve meditasyon uygulamalarından fayda sağlayabiliriz. Ay, 06.14-18.30 zaman aralığında İkizler burcunun daimî bir öğrenci ruhunu yansıtan entelektüel doğasında ışıkları birbirine aktarma sürecine mola veriyor. Ay, boşlukta yol alırken enerjisi çok güçlüdür ancak bu enerjinin köklenebileceği bir rota bulunmamaktadır. Ay ın boşlukta yol aldığı süreç tamamlamamız gereken işlerimize konsantrasyonumuzu yöneltmek, mümkün ise iç sesimiz ile bağımızı güçlendirebileceğimiz meditatif uygulamalar gerçekleştirme yönünde çok verimlidir. Kendi yaşamımızın mimarı olarak düşüncelerimizin gücü ile nasıl bir yaşam yarattığımızı net bir ritimde gözlemlememiz, zihnimizi disipline etmek hususunda gün boyunca destek alıyoruz (Merkür-Satürn sekstil açısı). 18.30 itibariyle insanlığın burcu olarak nitelendirilen, duygu ustası Yengeç burcunun besleyici ve koruyucu sularında hassas bir ritimde kulaç atmaya başlayan Ay, ilk olarak değerlendirme fonksiyonumuz Venüs gezegenine lütufkar bir tonda dokunuyor (Ay-Venüs üçgen açısı), bu bağlamda ilişki dinamiklerimizde uyum, nezaket, güzellik ve koşulsuz sevginin gücü vurgulanıyor. 

Haftanın en güzel gününde ( 8 Nisan Cuma): Doğanın ritimlerini ışıyan Ay, ‘yaratılış rahmi’nin arketipini sembolize eden Yengeç burcunun duyarlı, şifalı sularında şefkatli bir ritimde hafızamızın derinliklerinde kök salmış ‘ev ve aile’ olarak nitelendirmeyi seçtiğimiz dinamiklerimize yönelik hassas, duyarlı ve derin bir dalış gerçekleştiriyor.
Tanırların Habercisi Hermes ile Işığın Savaşçısı Ares arasındaki destekleyici nitelikte özgün bir sohbet gerçekleşiyor (Merkür-Mars sekstil açısı) Milliyetçi hassasiyetlerimiz, düşüncelerimize ve davranışlarımıza keskin, hızlı bir tonda yön verebilir ve ayrıca kendi görüşlerimize, inançlarımıza inatçı bir tutumla tutunarak cesurca eyleme geçirebilir ya da daha pasif -agresif bir tutumla kendimizi savunmayı seçebiliriz. Akşama doğru iyice kendi kabuğumuza çekilip duygusal boyutta mesafe alma ihtiyacı hissedebilir eş zamanlı olarak kabuğumuzda yenilenmesi gereken alanlara yönelik bir uyanış deneyimleyebiliriz.

Hafta sonu; kendi kendimize nasıl ebeveynlik yaptığımızı duyumsamaya açık olacağımız bir süreci işaret ediyor. Ay, ilk dördün fazını Yengeç burcunda tezahür ettirirken; geçmişi bütünüyle geride bırakarak, ihtiyaç duyumsadığımız yaşam alanımızda geleceğe yönelik yeni temeller atma, yepyeni bir yuva inşa etme yönünde motivasyonumuzun arttığı, irade gücümüzü sezgisel bilincimizin ışığı ile birleştireceğimiz, ideallerimizi gerçekliğe dönüştürmek uğruna cesurca mücadele edeceğimiz bir süreçteyiz.
Haftanın altıncı günü (9 Nisan Cumartesi): Ay, Güneş ile uzlaşı arayışında ( Ay-Güneş kare açısı). Gelişmeye ve büyümeye yönelik potansiyelimizin olduğu zeminlere yönelik endişe duyumsadığımızı, zihnimizde bazı fikirleri evhamlı bir ritimde çiğnemeyi seçtiğimizi fark edebiliriz. Duygusal farkındalığımızın genişlemesi ile gerçekten nereye ait hissettiğimizi ve öz’de nereye ait olduğumuzu hafızamızın derinliklerinde sorgulayabiliriz. Ay’ın Jüpiter-Neptün gezegenlerine lütufkar dokunuşu ile duygusal duyarlılığımızın arttığı ve koruma-kollanma yönünde içgüdüsel eylemlerimizde aşırı uçlara kayabileceğimiz hassas bir zeminde var olabiliriz, bireysel sınırlarımızı dikkatle gözetmek faydalı olabilir.
Haftanın son günü (10 Nisan Pazar): Biraz dedektifçilik oynamaya ne dersiniz? Pazar kahvaltımızı Aslanlar gibi; gücümüzü sükûnet ile dengeleyerek , her anın keyfini doyasıya çıkararak, özümüzdeki çocuğun masum neşesinin ritmi eşliğinde cömertçe gerçekleştiriyoruz (Ay, 06.59’dan itibaren Aslan burcunda yol almaya başlıyor). Ancak gün boyunca cesur yüreğimizden geçenleri sözcüklere dönüştürürken birkaç kez yutkunarak boğazımızın ferah olduğundan emin olmayı gözetmemiz faydalı olabilir (Merkür-Plüton kare açısı). Akademik bir konuda derinlemesine araştırma gerçekleştirerek bir bilginin köküne eğilmek adına oldukça cömert bir gün.
Işık Olsun!
Özge Genlik - Mistikalem