Eğitim

Üniversiteye giriş sistemindeki değişiklikler açıklandı

Üniversiteye girişte yeni sistem belli oldu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, 2018-2019 eğitim yılında yükseköğretime giriş sınavının yeni adı, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'dır dedi.

Üniversiteye giriş sistemindeki değişiklikler açıklandı

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "2018-2019 eğitim yılında yükseköğretime giriş sınavının yeni adının Yükseköğretim Kurumları Sınavı olduğunu açıkladı. 

Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda adayların iki ayrı oturuma katılacaklarını belirten Saraç, "İlk oturumda adaylar temel yeterlilik testini alacaktır. Bu testte adayların muhakeme, akıl yürütme, mantıklı düşünme odaklı sözel ve sayısal becerileri yani Türkçeyi doğru kullanma, okuma, anlama, kavrama ve dil hakimiyetiyle temel matematiksel ilişkilerden yararlanmasının ölçülmesi amaçlanmaktadır." ifadelerini kullandı. 

Saraç, konuşmasına şöyle devam etti: 

"Türkçe ve Temel matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi (TYT), geçtiğimiz senelerde olduğu gibi, bu sınavda da Milli Eğitim Bakanlığımızın ortak müfredatına dayalı olacaktır. Bütün adayların bu birinci oturuma girmesi zorunludur. Birinci oturumdan sonra öğle arası verilecektir. 40 adet Türkçe ve 40 adet Matematik sorusundan oluşan Temel Yeterlilik Testi cumartesi günü sabah oturumunda gerçekleştirilecektir. Bu testin sonucu adayların Temel Yeterlilik Testi puanını belirleyecektir." 

"Haziran ayının bir hafta sonu cumartesi günü yapılacak" 

Prof. Dr. Saraç, öğleden sonraki ikinci oturumda adayların önceki yıllarda takip edilen usule uygun olarak lise müfredatına dahil yine bilgisinin esas alınacağını kaydederek, "Yükseköğretim Kurumları Sınavı, dil sınavı hariç haziran ayının bir hafta sonu cumartesi günü yapılacak, iki oturumlu bir sınavla gerçekleştirilecektir. Yabancı dil sınavı ise aynı hafta sonu pazar günü tek oturumda gerçekleştirilecektir." şeklinde konuştu.

"Sınav puan türleri 18'den 5'e indirildi"

Yükseköğretim Kurumları Sınavında, sınav puan türlerinin 18'den 5'e indirildiğini belirten Saraç, şöyle konuştu: 

"Sınav beş hafta sonundan bir hafta sonuna çekilmiş, altı oturumdan üç oturuma indirilmiştir. Türk yükseköğretimi için çok önemli bir eşiği atlıyoruz. O değişiklik de temel yeterlilik puanının oluşturulması ve temel yeterlilik sınavıdır. Türkçe ve temel matematiğin merkezde olduğu temel yeterlilik esaslı bir değerlendirme artık söz konusu olacak."

Özel yetenekle öğrenci alan programlar 

Saraç, özel yetenekle öğrenci alan programlarda geçen sene olduğu gibi baraj puanının bu yıl da aynı tutulduğunu dile getirerek, "Temel Yeterlilik Testi'ne giren ve Temel Yeterlilik Testi puanı en az 150 olan adaylar, özel yetenekle öğrenci alan lisans programlarını tercih edebileceklerdir." bilgisini verdi.

"Baraj puanlarında bir değişikliğe gidilmeyecek" 

Temel Yeterlilik Testinin, önlisans ve lisans programlarının tercih edilebilmesi için yükseköğretime giriş baraj puanını belirleyeceğini ifade eden YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, "Bu sene geçen seneki önlisans ve lisans programlarının tercih edilebilmesi için gerekli baraj puanlarında bir değişikliğe gidilmeyecektir." dedi. 

Önlisans programı tercihleri 

Saraç, adayların bir önlisans programını tercih edebilmeleri için Temel Yeterlilik Testi puanının en az 150 olması gerektiğini söyleyerek, şunlara kaydetti: 

Bunun altında puan alan adayların herhangi bir yükseköğretim programını tercih etme hakkı bulunmayacaktır. Temel yeterlilik puanları 180 ve üzeri olan adaylar ise lisans programlarını tercih etmeye hak kazanacaktır." 

"Riski, mevcut sisteme göre çok daha az" 

Saraç, Yükseköğretim Kurumları Sınavıyla ilgili, "Riski, mevcut sisteme göre çok daha az olan yeni bir sisteme geçiyoruz, öğrenci ve bu sınavı yönetenler açısından. Bunun için hiç vakit kaybetmeden bu sene uygulamaya başlıyoruz." dedi. 

"Puanlar bir sonraki yıl için de geçerli olacak" 

Prof. Dr. Saraç, Temel Yeterlilik Testi puanı 200 ve üzeri olan adayların bu puanlarının istedikleri takdirde bir sonraki yıl için de geçerli olacağını söyledi. 

"Daha sade, yalın ve anlaşılabilir bir sisteme geçtik"

Saraç, "ÖSYM'deki hesaplamalardaki birtakım hataların olması biraz da bu sistemin karmaşık yapısıyla da ilişkili diye düşünüyoruz. Onun için daha sade, daha anlaşılır hatta bizim için de daha kolay anlatılabilir bir sisteme geçiyoruz.  Testlerin ağırlıklarını baktığımızda bunu görüyoruz, oturumların yayılışına baktığımızda bunu görüyoruz. Dolayısıyla daha sade, daha yalın, anlaşılabilir bir sisteme geçtiğimizi ifade edeyim. Bu daha çağdaş, yükseköğretimde ileri ülkelerde uygulanan bir sistemin bir kısmını buraya nakletmiş oluyoruz." ifadelerini kullandı.

"İkinci oturumda 4 test yer alacak"

İkinci oturumda Türk dili ve edebiyatı-coğrafya, sosyal bilimler, matematik ve fen bilimleri olmak üzere 4 test yer alacağını belirten Saraç, "Sorular geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sınavda da müfredata dayalı olacaktır." dedi.

Saraç, "Türkçe dil hakimiyeti, onu kullanma, okuduğunu anlama ve kavrama, muhakeme, bunları sorgulama burada ön planda. Matematikte de lisedeki ileri matematik konuları değil, daha temel bilgilerin sorgulanması önemli." şeklinde konuştu.

Yekta Saraç: Yükseköğretim Kurumları Sınavı daha yalın, sade ve kolay anlaşılabilir 

 Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na ilişkin, "Yeni sınav daha yalın, sade ve kolay anlaşılabilir ve daha kolay yönetilebilir bir sistemdir. Sınav puan türleri 18'den 5'e indirilmiştir. Sınav 5 hafta sonundan 1 hafta sonuna çekilmiş, 6 oturumdan 3 oturuma indirilmiştir. Türk Yükseköğretim Sınavı'nda önemli bir eşiğe atlıyoruz. Temel Yeterlilik Puanı'nın oluşturulması ve Temel Yeterlilik Sınavı'dır. Türkçe ve temel matematiğin merkezde olduğu Temel Yeterlilik esaslı değerlendirme artık söz konusu olacaktır." dedi.

Prof. Dr. Saraç, üniversiteye giriş sistemine ilişkin düzenlemeleri YÖK'te düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın ikinci oturumunda sözel puan türünde, Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya-1 testinin ağırlığının yüzde 50, sosyal bilimler testinin ağırlığının da yüzde 50 olacağını belirten Saraç, sayısal puanda ise matematik testinin ağırlığının yüzde 50, fen bilimleri testinin ağırlığını ise yüzde 50 olduğunu bildirdi.

Saraç, eşit ağırlık puanda da Türk Dili ve Edebiyatı-Coğrafya-1 testinin ağırlığının yüzde 50, matematik testinin ağırlığı yine yüzde 50 olduğunu söyledi.

Ön lisansa yerleştirmelerde ise TYT Puanı'nın esas alınacağına işaret eden Saraç, "Temel Yeterlilik Puanı (TYT Puanı), Türkçe testi yüzde 50, Temel Matematik testi yüzde 50'den oluşmaktadır. Lisans programlarında ise dört puan türü sözel, sayısal, eşit ağırlık ve dil esas alınmakta. Sözel, sayısal, eşit ağırlık ve dil puanları hesaplanırken Temel Yeterlilik Testi'nin etkisi yüzde 40 olacaktır." dedi.

Belli programlar için getirilen başarı sıralaması şartına devam edileceğini açıklayan Saraç, "Özel yetenekle öğrenci alan programlarda geçen sene olduğu gibi baraj puanı bu yıl da aynı tutulmuştur. Temel Yeterlilik Testi'ne giren ve Temel Yeterlilik Testi puanı en az 150 olan adaylar, özel yetenekle öğrenci alan lisans programlarını tercih edebileceklerdir." şeklinde konuştu.

Saraç, "Ortaöğretim Başarı Puanı'nın hesaplanmasında herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir. Yerleştirme puanlarına etkisi geçen seneki gibi aynı oranda olacaktır. Meslek lisesi mezunlarına geçen seneki alan odaklı ek puan uygulamasına devam edecektir. Engelli adaylara yönelik düzenlemelerin uygulanmasına devam edilecektir. " bilgisini paylaştı.

- Oturumlar 3'e düşürüldü

Yekta Saraç, "Yeni sınav daha yalın, sade ve kolay anlaşılabilir ve daha kolay yönetilebilir bir sistemdir. Sınav puan türleri 18'den 5'e indirilmiştir. Sınav 5 hafta sonundan 1 hafta sonuna çekilmiş, 6 oturumdan 3 oturuma indirilmiştir. Türk Yükseköğretim Sınavı'nda önemli bir eşiğe atlıyoruz. Temel Yeterlilik Puanı'nın oluşturulması ve Temel Yeterlilik Sınavı'dır. Türkçe ve temel matematiğin merkezde olduğu Temel Yeterlilik esaslı değerlendirme artık söz konusu olacaktır." değerlendirmesini yaptı.

Mesleki eğitimi önemseyen ve bu kapsamda tek bir puanla farklı Meslek Yüksek Okulu (MYO) programlarını tercih etmeye imkan veren bir sistem olacağına işaret eden Saraç, "Ortaöğretim kazanımlarını ve sürecini odağına alan ve önemseyen, önceki sistemde orta öğretim üzerinde 4 ay baskı oluşturarak, eğitimi aksatan olumsuzluğu ortadan kaldıran ve öğrenciler üzerindeki sınav kaygısının etkilerini azaltan bir sistemdir." dedi.

Yorumlar